16 Aralık 2012 Pazar

Düz Yazı

Düz yazı yazmayı severim bütün eğrik duruşuma rağmen. Hayatla da paralel olmadık ki bir türlü. Bulunduğum kabın şeklini almak gibi de bir prensibim yoktur ama doğam beni bu hale getirdi sayın sevgili okuyan. Ama bütün bu esnekliğime rağmen düz yazı yazmayı severim.
"Esnek olacaksın biraz hayata karşı" dese yeriymiş mekanı bir fıçı olan Diyojen. Bütün bilgeler keşke benim kçımdan uydurduğum sözleri söyleseler imiş. Keşke öyle yapsalarmış da haklı olan hep ben olsaymışım bütün cahilliğime rağmen. Hiçbir zaman iddia etmedim haklı olduğumu. Bana yanlış gelenleri de önüme koyduğumda da bilemedim acaba ne kadar doğrudur bu anayasanın muhteviyatında yeşeren kanunlar...
Eğri yazı yazmıyorum cünkü deneyip yamulmayı seviyorum kendi içimde biryerlerde. Birileri "neo" olmayı deniyor bazen."Ben zaten eğriyim, var git sen insanlığı kurtar." diyorum.
İşte gördünüz ya ; yalnızlığımı da eğriliğime borçluyum. Belki bu yüzdendir düz yazıları yazmayı sevmeye olan eğilimim...

bugün, budün, buyarın

Uçaklar geçer odamın üzerinden de bu rehavet kalkmaz hayatımın omuzundan. Değiş-tokuştan ibaretken ömrümüz, kimin yedeğiyiz bu kulübede; içmediğim sigaranın izmaritinde. 3+1 olmuş herkesin kefeni; kimi nereye sığdıracaklar bunca günahkar bedeni....

Yörünge





















Kuş bakışı zamanlar yüzünden yaşanmamış anıları yazarız
Yaprakları gölgelerden ibaret günlüklerimize;
Otomatik hayaller kurar, mekanik rüyalar görürüz kıvrımlı köşelerimizde.
Konturu bitmiş hayatların koleksiyonunu yapar gibiyiz sanki

Polaroid


Işıklar kapanınca herkes hayalgücü ile tanımlanır;

Hiç kimse, nüfus cüzdanına yazdığı bir dörtlüğü suretine iliştiremez...

12 Ekim 2008 Pazar

Mrs. Hyde diyor ki: Hayat terzisinin adresi lazim bana

Aynaya baktigimda farketmistim gecenlerde. Bu hayat bu bedene 1 beden buyuk geliyor sanirim. Bedenimin cektigini zannetmiyorum ama hayatin follos olmadigindan emin degilim. Ne ironiktir, su mereti uzerimde deneme sansindan da yoksundum ki bunun sebebi "fitting room" eksikliginden kaynaklanabilir kanaatindeydim siparisle ismarlanan birsey olmadigi gercegiyle yuzlesinceye kadar.

Saniyorum ki bu battal boy yasam suresi, envai cesit yuzlesmeler ile bitip gidecek. Tuketim caginda yasiyoruz ne de olsa ve bitirmek bizim en oncelikli bilincalti gayemiz olmali. Kendimizi aynalarda seyretmemis miydik ilk once?! Ne zaman ki kamera kayitlarini kesfettik ve oznel kayitlarimiza reklamlar almaya basladik; iste o zaman kendimizi de tuketmeye basladik. Ne hostur ki "Sam Amca" da "Kominist Abi"yi boyle bitirmemis miydi th-shirtlere "S.S.C.B." bayraklari ve "Che" suratlari basmak suretiyle.

Hip-hop muzigini, hele hele de modasini hic sevmemisimdir ve bu hayat da artik bende bir "Mc Hammer Salvari" gibi durmaktayken , aksimi bir cam yansimasinda gorup bundan da rahatsiz olmaktayken zannetmeyin ki intahari dusunuyorum bir "emo" edasiyla. Yaptigim tek sey kendimi protesto etmektir cumle alem icinde. Belki de hukumet sesime kulak kabartir. Ne de olsa kendi bedenimin hukumeti; ve mutlaka bir tanidik vardir bu iktidarda nufus sahibi olan. Devrimden ziyade evrim ile cozebilirsek bu isi ne doktor randevusuna gerek kalir ne de bir akil hastanesi istirahatine.

Sebepleri hep kendim yarattim eyleme gecebilmek icin. Bazen ego spekulasyonuyla sucladilar beni, bazen de bilincalti provakasyonculuguyla. Tek yaptigim sey oz elestiridir ki her ne sebep olursa olsun bende bulacaganiz sizlerden sorumlu degilimdir ibaresini gozunuze kontak lens, kulaginiza inci kupe olarak ilistirin.

6 Ekim 2008 Pazartesi

Seksofelso Gunlugu

Simdi gunluk;
Soyle bir durum var ki senin bana dusmanca bir tavrinin olduguna dair ciddi suphelerim var ama ben sana ne yaptim ki?! Sana "Kafka" mi oldum da 5 sayfana 1 cumle sigdirmayi denedim? Ya da "Benim seni skebilme ihtimalini sevdim.." felanlar gibi bir temennide mi bulundum ki bana her sayfanda bir "pause" ibaresi koymaktasin.

Kendimi seni sorguluyormus gibi hissediyorum cunku senin beni yargiladigin gibi bir paranoyam var ki jurilerinin kim oldugunu merak etmem de ayri bir hirt konusu.

Gelgelelim anti-biyotikli bunyeye alkol katmak ne kadar hiciv konusu ise benim de sana dusunsel striptiz yapmam o kadar naturel bir vakadir sanirim. Ama sen sakayi kaka yapip imamin secdeye geldigi yerde cemaate anadan uryan saldirverdin. Ben de senin sayfalarini tuvalet kagidi olarak kullanmaz miyim bu hiddetle. Hele hele Ramazan’i daha yeni bitirmemizin vesilesiyle. Ohh derim ki ohhh...

Tavsiyeni S..yim

Gerek forum gerek sozluk sitelerinde olsun hepimiz rastlamisizdir: "Bana bir film tavsiye etsene lan?" veya "Mutlaka izlenmesi gereken filmler (izlemeyenin a.k.)" vs. gibi basliklara. Site uyeleri de atlarlar hemen ve yazarlar begendikleri filmlerin isimlerini. Hicbir bilgi yoktur ama yazilan filmlerin hakkinda. Ne oyuncular, ne yonetmen, ne muzikler, ne kurgu... Lan sen ne skime begendin bu filmi de yazdin oraya. Bir sebep ver be yaradanin mesgul anina denk gelen uye. Ama mazaret hazirdir "Yaa ben iste paylasmak adina yazmistim..." Ben de senin bu mazeretini alir ve "Sokarim senin paylasimina" gibi bir cevapla backhand teknigiyle geri iletirim vesselam. Hayir, bu gibi etiketlerde film arayan sik kafalilara da sasirmaktayim ayrica. Be salak evladim http://www.imdb.com , http://beyazperde.mynet.com vs. gibi sinema-sozluk siteleri dururken sen gelip de bu tarz etiketlerde film labirentine girmissen su an edecegim butun hakaretleri yalayip yutacaksin ve parmaklarini bile yiyip bana tesekkur edeceksin. Boyle kabiz etiketlerle sicilan bokun icinden bulabilecegin bir boncuk yoktur derim sana. Haa dersen ki "Yaa ben x uyesinin onerdigi y filmini seyrettim ve cok begendim..." Ben de : “Hemen bul o x uyesini, y filmini izlerken zikisin ve z isminde de cocugunuz olsun.” derim. oh beybi derim...