17 Eylül 2008 Çarşamba

aklımdan geçenler

-->
-Aklıma üst geçit yaptılar bugün. Törenle açtılar. Artik geçmiyor aklımdan birşey; yakında onu da otobana çevirirler. O zaman hayat yüklü araçlar geçer durur aklımdan. Eskiden çim idi buraları; çilek yemeye gelen çocuklar geçerdi. Onları da ıslah evine kapatmışlar fırından ekmek çaldıkları için.
-Bugün bedenimde zihin engelliler günü. Aklımdan kutlama amaçlı bir korteyj geçiyor. En önde unutkanlıklarım; onların arkasında yaptığım gaflar ve tüm sürç-i lisanlarım yer almakta. Hepsi uygun adımda yürüyüp protokolü selamlamaktalar. Size de selam olsun ey zihin engelime takılıp engel olamadığım sevgili ürünlerim...
-Aklım bitti. Yazılar geçiyor... Kimler rol almış bu aklımda, kimlerin emeği geçmis. Tek tek yazıyor üst üste ve hatta alt alta herkesin ismi. "Casting" diyor gavur insanlar buna. Hic kimseye kastım yoktu, içimden ne geliyorsa onu yaptım gulyabani bey...
-Aklımdan bir tekne geçiyor yelkeni meltem ile dolmuş, bahara doğru yüzen. Bir de peynir kokusu gelmekte güverteden. Ey aklımdan geçen gemi, sen ki lafla mesafe alan peynir yüklü gemi... Geçecek yer mi bulmazsın da akıl sularımı mekan eylersin...
-Yıllar geçiyor aklımdan ve kendisi antika değerini kazanmaya yüz tutuyor şu saniyelerde. İster müsabaka de buna ister zamanın merkez kaç kuvveti...ama aklım, zaman törpüsünde erozyona uğruyor...
-Aklımdan tekerlekli sandalyede yol almakta olan bir maymun geçiyor. Evrimini tamamlamanın verdiği bütün huzur yüzünden okunmakta adeta. Arkasında, evrimin bütün kareleri görünmekte şablon gibi: maymun, maymun-insan, insan, insan-maymun, maymun (tekerlekli sandalyede) aklım, insan olmaktan yorulmuş kendinden geçmiş.maymun olmak ister rüyasında...
-Aklımdan telesekreter kaydı geçiyor: Aradığınız kişilik şu an yaşanılmamaktadır, lütfen daha sonra deneyip tekrar arayınız.
-Zaman gelir geçer hayatımdan, bazen aklıma uğradığı da olur bir soluklanmak için. Bir nefes, bir geçim....
-Aklım kendinden geçiyor kendi kendine yaptiği illuzyon gösterisi ile.Bir de içinden tavşan çıksa ya da bir kutuya girse de bir daha çıkmasa...
-Aklım kar yağmış toprak, geçenler tilki misali.Geçenler geçmiş, lakin ne bir iz bırakmışlar ne de bir haber. Ey bu diyarlardan sessiz sedasız geçenler, bir selam vermeden gidenler, benim sizle ne alamadığım ve veremedeğim vardır? Bahar geldiğinde de hudutlarıma sözünüz olacak mıdır?

Hiç yorum yok: